Herkese merhaba,
Bugün sizlere 9 Ekim Koç dolunayı doğasını ve kalbimden geçenlerle astrolojik realitelerin bütününü bir yazıyla aktaracağım.
Öncelikle; her ay döngüsünde bir YENİ AY bir de DOLUNAYımız var. Yeni aydan sonra ay görünür olmaya başladığı zamandan itibaren dolunaya giden süreye kadar YENİ AY temalarındaki girişimlerimizle ilgileniyoruz. Ay, DOLUNAY fazına geldiğinde enerjisi en zirvede olduğundan artık sonuç, tamamlanma enerjisine girmiş oluyoruz. Ve bu 28.5 günlük döngü her ay bu şekilde ilerliyor.
Bu ay eylül sonunda TERAZİ BURCUNDA yaşadığımız YENİ AY, ikili ilişkilerde huzur ve denge arayışımızı ortaya çıkarttı. Hayatımızı çevreleyen tüm ortaklıklar ve ilişkilerimiz bu yeni ayla gündemimizdeydi.
Başka hangi konular gündemimizdeydi?
EVLİLİK- ORTAKLIK – ANLAŞMALAR- ESTETİK GÜZELLİK KONULARI- SANAT SANATÇILAR- KADINLAR -DANIŞMANLIKLAR – HUKUK- DİPLOMASİ
Şimdi Terazi’nin karşıt burcu (astrolojik kısa bir bilgi: yeni ay-dolunaylar karşıt enerji taşır ve dolunay her zaman yeni ayın karşısındaki burçta gerçekleşir.) KOÇ burcunda 9 EKİM 23:54‘TE bir dolunay deneyimleyeceğiz.
O halde, yeni ay içerisinde var olan tüm “biz” etkileri bu dolunayda “ben” bilinci ile bölünecektir.
Çünkü; astrolojide terazi ne kadar birlikte var olmak isterse, Koç o kadar tek var olmayı bilmektedir.
Aslında Koç’un tek bildiği şey budur. Çünkü Koç; Zodyak’ın ilk burcu ve Zodyak Çemberi’nin kapısını açandır. O girer ve her şey başlar. Kendinden geride duran bir burç ve bilinç olmadığı için o hesapçı bir “ben” algısında değil, tamamen dürtüsel bir “ben” bilincindedir.
Koç, aynı zamanda heyecanlı, enerjisi yüksek ve cesurdur. Bu dolunay doğasında da cesaretin artacağı, enerjinin yükseleceği ve bu enerjinin zaman zaman patlamaya yol açabileceğinden dolayı doğru yere aktarılmasına da dikkat etmek gerekmekte. Özellikle “ilişkilerimizde”.
Dolunay anında Türkiye için çıkarılan haritada YENGEÇ burcu yükselmekte, yeni dolunayın yükseleni Yengeç burcu olarak gözükmekte. Bu da bizlere Türkiye ve bizler için önceliğin güvenlik, halkın sağlığı, kadınlar, aile, ailevi konular gibi etkilerin de olduğunu anlatıyor. Dolunay Türkiye için 4-10. evler arasında gerçekleştiği için yine ülkenin güvenliği ve halkın önemi, özellikle kadınların durumu göze çarpıyor.
Zaten Dolunay’da AY (kadınlar), KADINLARI sembolize eden diğer gezegen Venüs ile bir karşıtlık yaptığı için kadınların özellikle öne çıkacağı durumların bu dolunayda çok belirgin olacağı açık.
Dolunay’a az bir zaman kala ülkede başörtü konusunun yeniden konuşulmaya başladığı ve Koç’un baş bölgesini temsil ettiği ile birlikte aslında ülkemiz açısından kadınlarla ilgili ilk gündemimizi de yaşamış olduk diyebiliriz.
Bir yandan Dolunay’ın herkes tarafından en çok üstünde durulan ve anlatılan etkisi ŞİRON/ KAYRON (CHIRON) ile de birleşim halinde olması. Chiron, astrolojide ve mitolojide yaralı şifacı olarak bilinen bir yıldızdır. Popülerliği ruhsal ya da fiziksel yaralanmalara ve bir yandan da şifalanmalara işaret etmesinden kaynaklanır. Bu dolunayda da özellikle içinde hem duygusal, ruhsal yaralanmaların hem de bunları şifalandırıcı etkilerin barınması gerçekten en önemli etkilerinden.
Dolunay anında CHIRON, ALPHERATZ sabit yıldızıyla kavuşumda gözüküyor.
Alpheratz Sabit Yıldızı; 14° 18′ derecede Koç burcundadır. Bu sabit yıdız, Venüs ve Jüpiter doğasında şanslı bir yıldız olarak bilinir ancak özünde özgürlük arayışı içeren bir sabit yıldızdır. Ve kadınların özellikle özgürlük arayışında olacağını ve Chiron ile kavuşumunda belki özgürlük hareketeleri için yaralanmalara işaret edebilir. İçinde bağımsızlık vardır ve Chiron doğasında da şifa da vardır. Bir yandan günün sonunda bu özgürlük ve bağımsızlığın kadınlara şifalanma ve iyileşme getireceğini de gösterecektir.
Bu yüzden bir çok ülkede kadınlarla ilgili bağımsızlık konularının ortaya çıkacağı hem yukarıda anlattıklarım hem de bu sabit yıldızın etkisiyle daha da ortaya çıkmakta. Dilerim, bu dolunayda kadınlarımız için uzun vadeli kalıcı olumlu etkiler beraberinde gelir.
Uzun vadeli ve kalıcı etkiler demişken, Dolunay’ın böyle sonuçlar için kapı araladığını da belirtmek isterim. Çünkü; Dolunay haritasında bir hava üçgeni mevcut.
GÜNEŞ VE VENÜS dolunay ve civarı günlerde, SATÜRN’DEN destekleniyor olacak. Belki bunu dolunay anında görmek zor ancak, dolunaydan sonra kendini daha çok belli edecektir.
Satürn; kalıcılığı temsil ettiği için dolunayla gelecek desteğin uzun süreli etkilerle ileriye yönelik çözülebileceğini ve bu sorunun Satürn retroda olduğundan dolayı aslında yeni değil belli bir süredir taşıdığımız bir soruna ilişkin olduğunu da göstereceğiz. Aslında uzun zamandır çözümsüz gibi gözüken konunun nasıl da kalıcı şekilde çözüldüğünü hem de akılcı yöntemlerle bunu başardığımızı görme imkanımız da doğacak böylece.
Ancak, bunu sağlayabilmemiz için öncelikle Dolunay’ın dürtüsel, tepkisel, fevrisel doğasından kurtulmamız da gerekecek.
Bir yanıyla bu dolunay bir çok kişiye “ses” olacak. Çünkü, bugüne kadar arka planda duran, kendini ortaya koyamayan, daha edilgen davranan, “hayır” diyemeyen toplumdaki kişilerin kendini gösterme imkanı doğacak. Bu ilk aşamada şaşırtıcı, belki huzursuz hissettirici olsa bile sonradan ne kadar doğru ve şifalı olduğunu göreceğiz böylece.
Bu dolunay tutulmalardan önceki son dolunay olacağı için kendi bireyselliğimizde önemli bir hareket enerjisini içinde taşıyor olacak.
Ekim sonu itibariyle tutulmalar başladığında zaten hayatımızda daha uzun vadeli değişimlere de kucak açıyor olacağız. Tutulmalar her zaman korkutucu değildir. Değişim her zaman korkutucu değildir. Bazen harekete geçmek için bazı göksel hareketler olması gerekir ki taşların yerinden oynaması kolaylaşsın. Bunu da en iyi Uranüs’ün Boğa’da olduğu ve tutulmalara bize eşlik ettiği son 1 senedir görüyoruz zaten. Taşlar yerinden oynadıkça, değişim yeni yapılarla inşaa ediliyor.
Dilerim dolunay ile ilgili bilgileri okumaktan keyif almışsınızdır.
Herkese şifanın bol olduğu bir dolunay dilerim.
Ecem
